sakın bana inanmayın

Siz, saygıdeğer insanlar;

Sakın bana inanmayın!

Şüpheyle yaklaşın her sözüme. Zira varlığım bile bir olasılıktır. Çok mantıklı şeyler söylüyor olabilirim, ama ben bile kaçıyorum kendi konuşmamdan. Kendi sesimden kaçıyorum.

Siz de kaçın!
İnanmayın bana…

Çünkü eğer inanırsanız, beni asla anlayamazsınız. Tıpkı inandığınız diğerleri gibi zavallı bir hale getirir, paçavra edersiniz beni. Duygularınıza hükmettikçe, mantığınızda küçülürüm.

Hayır, ben bunu istemiyorum.

Duygularınızda değil, mantığınızda yer etmeliyim.

İnanılan şey, bilinmeyendir; ben bunu haketmiyorum. Beni o zayıf, çocuksu inancınızla köreltmeyin. Kuşku ile gelin bana, kuşku ışıktır karanlıkta. Başka türlü göremezsiniz.

İnanılanlar, görünmeyenlerdir. Ben görünmez adam değilim, bunu haketmiyorum.

Bu yüzden bana sakın inanmayın! ‘İnanılmaz’ oluşum, beni anlaşılır kılacaktır. Beni sadece anlayın, bu bana yeter…